8. sınıf ingilizce 9. ünite kelimeleri pdf
8. Sınıf İngilizce 9. Ünite Kelimeleri - Science Kelimeler
8. sınıf ingilizce 9. ünite kelimeleri pdf indirmek için aşağıdaki linke tıklayınız. 8.sınıf 9.ünite kelime listesi sayfanın aşağısında görebilirsiniz. Ayrıca tüm 8. sınıf İngilizce kelimeler tüm üniteler için sayfanın en altındaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.
8. Sınıf İngilizce 3. Ünite Kelimeleri - Science
- achievement: başarı
- actually: aslında
- advanced: gelişmiş
- advantage: avantaj
- air conditioner: klima
- airbag: hava yastığı
- amazing: şaşırtıcı
- artificial eye: yapay göz
- awake: uyanık, farkında
- become: olmak
- believe: inanmak
- belong to: ait olmak
- blind: görme engelli
- brave: cesur
- brilliant: muhteşem, parlak
- build model: model inşa etmek
- build: inşa etmek
- but: fakat
- called: denen, adında
- cause: sebep
- cell: hücre
- change: değiştirmek
- chemical substance: kimyasal madde
- chemist: kimyacı
- clever: zeki
- compass: pusula
- competition: yarışma
- competitor: yarışmacı
- conduct experiment: deney yapmak
- contain: içermek
- contribution: katkı
- correct: doğru
- cover: örtmek, kapatmak
- create: oluşturmak, yaratmak
- cure disease: hastalıkları tedavi etmek
- dangerous conditions: tehlikeli şartlar
- dangerous illness: zararlı hastalık
- dangerous: tehlikeli
- debate: tartışma
- decide: karar vermek
- design a tool: bir araç tasarlama
- determination: kararlılık
- develop: gelişmek, geliştirmek
- development: gelişim
- different: farklı
- disabled: egeli, sakat
- disadvantage: dezavantaj
- discover planet: gezegen keşfetmek
- discoverer: kaşif
- discuss: tartışmak
- dna repair: dna onarımı
- do experiment: deney yapmak
- do research: araştırma yapmak
- durable: dayanıklı
- during: esnasında, boyunca
- encourage / support: cesaretlendirmek
- engineer: mühendis
- enter: girmek
- equation: eşitlik
- examine patient: hastaları muayene etmek
- except: hariç
- except: hariç
- exhibition: sergi
- experience: deneyim
- experiment: deney
- expert: uzman
- explore: keşfetmek
- explosion: patlama
- famous for … : … ile ünlü
- field: alan
- find: bulmak
- found: kurmak
- genius: dahi
- give lecture: seminer vermek
- give: vermek
- gravity: yer çekimi
- grow up: büyümek, yetişmek
- grow: büyümek, yetiştirmek
- hear: duymak
- however: ancak
- human: insan
- improve: geliştirmek
- improve: geliştirmek
- in addition: ek olarak
- incredible advance: inanılmaz gelişim
- individual: birey
- inform: bilgilendirmek
- invention: icat
- inventor: mucit
- item: madde, eşya
- lab: labaratuar
- law of gravity: yer çekimi kanunu
- layer: katman
- learn: öğrenmek
- learn: öğrenmek
- light bulb: ampül
- like: gibi
- luckily: neyse ki
- manage: yönetmek, başarmak
- medicine: ilaç, tıp
- medieval: ortaçağ
- melt: erimek
- mold: kalıp
- moreover: dahası
- necessary: gerekli
- operate: ameliyat etmek, çalıştırmak
- other: diğer
- patience: sabır
- patient: hasta
- patient: sabırlı
- physical disability: fiziksel engel
- physicist: fizikçi
- prevent: önlemek
- printing press: matbaa
- prize: ödül
- produce: üretmek
- product: ürün
- prototype: ilk örnek
- provide: sağlamak, temin etmek
- publish article: makale yayımlamak
- reach: ulaşmak
- really: gerçekten
- refine uranium: uranyum arıtmak, saflaştırmak
- register: kaydolmak
- research: araştırmak
- safer: daha güvenli
- sample: örnek
- science fiction: bilim kurgu
- scientist: bilim adamı
- self-confidence: öz güven
- sight disabled: görme engelli
- skill: yetenek
- solar gravity: güneş çekimi
- solar sytstem: güneş sistemi
- solve engineering problem: mühendislik problemini çözmek
- space travel: uzay yolculuğu
- still: hala
- strong: güçlü
- structure: yapı
- study medicine: tıp okumak
- succeed: başarılı olmak
- successful: başarılı
- such as: gibi
- sunlight: güneş ışığı
- surface: yüzey
- surgery: ameliyat
- take …to : …’ya götürmek
- take part: yer almak
- take place of… : … ın yerine geçmek
- test tube: deney tüpü
- thanks to: sayesinde
- time travel: zaman yolculuğu
- tool / device: araç, cihaz
- transfor: dönüştürmek
- treat: tedavi etmek
- try: denemek, yapmaya çalışmak
- tyre: tekerlek
- vaccination: aşı
- view: gözlemlemek
- washing machine: çamaşır makinesi
- weapon / gun: silah
- wheel chair: tekerlekli sandalye
- windsheild wiper: ön cam sileceği
- x-ray: röntgen
Yorumlar -
Yorum Yaz