| A |
| attend: gitmek, katılmak |
| cause: yol açmak, sebep olmak |
| check: kontrol etmek |
| clean: temizlemek |
| cut down trees: ağaçları kesmek |
| cycle: bisiklet sürmek |
| damage animals habitat: hayvanların doğal yaşam alanlarına zarar vermek |
| destroy forest: ormanı yok etmek |
| destroy: yıkmak |
| die: ölmek |
| do exercise: egzersiz yapmak |
| drive private cars: özel araç kullanmak |
| drive to work: işe arabayla gitmek |
| forget: unutmak |
| harm animals: hayvanlara zarar vermek |
| hurry up: acele etmek |
| hurt animals: hayvanlara zarar vermek |
| keep the sea clean: denizi temiz tutmak |
| leave the tap on: musluğu açık bırakmak |
| live: yaşamak |
| make new farm lands: yeni ekim alanları yapmak |
| pick up: toplamak |
| plant trees: ağaç dikmek |
| plug: fişini takmak |
| pollute water and air: suyu ve havayı kirletmek |
| pour waste: atıkları dökmek |
| prevent pollution: çevreyi kirletmek |
| protect animals: hayvanları korumak |
| protect environment: çevreyi korumak |
| recycle batteries: pilleri geri döünştürmek |
| recycle litter: çöpü geri dönüştürmek |
| recycle paper, glass and plastic: kağıt, cam ve plastiği geri dönüştürmek |
| reduce the use of electricity: elektrik kullanımını azaltmak |
| reduce water pollution: su kirliliğini azaltmak |
| save energy: enerji tasarrufu etmek |
| save: korumak |
| tap is running: su akıyor |
| tell: söylemek, anlatmak |
| throw rubbish around: etrafa çöp atmak |
| turn off the lights: ışıkları kapatmak |
| turn off the tap: musluğu kapatmak |
| turn on the lights: ışıkları açmak |
| unplug TV: TV’nin fişini çekmek |
| use environmentally friendly products: çevre dostu ürünler kullanmak |
| use filter: filtre kullanmak |
| use less water: daha az su kullanmak |
| use private cars: özel araba kullanmak |
| use public transportation: toplu taşıma kullanmak |
| use solar energy: güneş enerjisi kullanmak |
| use wind energy: rüzgar enerjisi kullanmak |
| warn: uyarmak |
| waste energy: enerjiyi boşa harcamak |
| waste water: suyu boşa harcamak |
| wat to: istemek |
| B |
| air pollution: hava kirliliği |
| electrical devices: elektrikli aletler |
| environment: çevre |
| everywhere: her yer |
| exhaust gases: egzoz gazları |
| factory: fabrika |
| garbage / litter / rubbish: çöp |
| junk food: aburcubur yiyecek |
| light: ışık |
| living being: canlı |
| lung: ciğer |
| natural sources: doğal kaynaklar |
| noise pollution: gürültü kirliliği |
| tap: musluk |
| traffic jam: trafik sıkışıklığı |
| water pollution: su kirliliği |
| water sources: su kaynakları |
| C |
| careful: dikkatli |
| clean: temiz |
| crowded: kalabalık |
| dirty: kirli |
| important: önemli |
| noisy: gürültülü |
| D |
| I’m not sure: emin değilim |
| I’m sure: eminim |
| instead: yerine |
| moreover: dahası |
| regularly: düzenli bir şekilde |
| so: bu yüzden |
| there is/ there are: var |
| wait a second: bir dakika bekle |
| with … : … ile |